top of page

Kurumsal İş Hayatında Hikaye Anlatımı Nedir?

Kurumsal iş dünyasında yapılan sunumlar genellikle bilinen sunum tiplerinden farklıdır. Sahneye çıkıp büyük topluluklara yapılan standart sunumlarda tek yönlü bir iletişim ve daha çok karşı tarafın pasif dinleyici olduğu bir ortam vardır. İş hayatında ise her sunumun altında bir şekilde fikirlerin karşı tarafa geçirilmesi, ikna edilmesi ya da kendi yaptığımız bir işin sonucunun aktarılması amacı güdülür. Bu süreç de genellikle büyük sahnelerde değil, online olarak küçük topluluklar arasında interaktif bir şekilde ilerler.


O yüzden, sunum yaparken birincil hedefiniz kitlenizi sizinle aynı tarafa çekmek ve aktarmak istediğiniz ana mesaj etrafında toplamaktır. İster bir sonraki büyük iş fikrinizi tanıtıyor olun ister potansiyel müşterilere bir ürün demosu sunuyor olun, odak noktanız bu ana mesajınız ya da fikrinizi karşı tarafa ‘satmaya’ odaklı olmalıdır. Bunu başarmanın birkaç yolu olsa da, hikaye anlatıcılığı, orijinal ismiyle ‘storytelling’, kitlenizin sizinle aynı noktaya gelmesini sağlamanın ve rahat bir şekilde anlamasının en güçlü yoludur.


Bugün bütün filmler, diziler, şovlar, websiteleri vb. dijital ürünlerin arkasında teknik ve madde madde sıralanmış gerçekler yerine bir akış ve olay örgüsü içinde doğru hikayeleştirme tekniği ve anlatım kullanılır. İş hayatındaki sunumlarda da kullanılması gereken teknik aynı ‘storytelling’ mantığının iş dünyasına uyarlanmış hali, yani ‘Business Storytelling’ olarak adlandırılır.



Hikayeleştirme tekniği nedir?


Bütün hikayelerin temelinde 3 ana bölüm yer alır: Giriş, Gelişme ve Sonuç. Bu bölümlerin sıraları ya da içerik yoğunlukları değiştirilebilir ama günün sonunda bir anlatıyı doğru hikayeleştirme tekniği ile hikaye örgüsüne dönüştüren ana akış bu şekildedir. Bölümler arasında da beklenti ve merak oluşturan geçişler hikayenin akıcılığını sağlayan temel unsurdur. Böyle bir akışı izleyen bir kitle sunum başladıktan sonra yavaş yavaş hikayenin içine çekilmiş olur ve bir yerden sonra hikaye anlatıcısı ile birlikte hareket eder. O noktadan sonra artık aktardığınız tüm mesajların ikna ediciliği ve kabul görmesi kaçınılmazdır. Bu bölümler içindeki geçişleri ve merak uyandıracak anları oluşturmak için hikaye anlatıcısı olarak hikayenizi kurgularken kullanılabileceğiniz birkaç hikayeleştirme tekniği şunlardır:


Kitlenizi analiz edin

Sunumunuzun izleyicileri hakkında toplantıdan önce bilgi edinmek önemlidir, böylece onlarla en iyi neyin işe yarayacağını anlayabilirsiniz. Hedef kitleniz hakkında topladığınız bilgilere dayanarak sunum hikayenizin hangi noktalarında kitleyi nelerin etkileyebileceğini düşünerek ilerleyin. Yani ‘business storytelling’ kapsamında oluşturduğunuz hikayenizi, sunduğunuz izleyicilere hitap edecek ve rezonansa getirecek bir anlatıya dönüştürün.


Empati oluşturmak için kişisel hikayeler ekleyin

Hikaye anlatıcılığı nedir diye kendimize sorduğumuzda aklımıza gelenler öncelikli olarak kendi hayatımızdaki hikayelerimizdir. Kendi deneyimleriniz hakkında izleyicilerinizin ilişki kurabileceği bazı kişisel anekdotlar eklemek her zaman yardımcı olur. Bu, dinleyicilerle ortak bir zemin oluşturur ve empati kurar, insanların sunumunuzdan sonra fikirlerinizle hemfikir olmalarını ve olumlu davranmalarını daha olası hale getirir.


Hikayelerle etkileşimi ve güveni artırın

Araştırmalara göre, hikayeler beynin yalnızca bir şeyi gerçekten deneyimlediğinizde aktive olan bölümleriyle etkileşime giriyor. Steve Jobs, hikayeleştirme tekniği kullanarak sunum yapmanın iyi bir savunucusuydu. Her Apple ürününün lansmanı sırasında, yeni ürünün teknik özelliklerini ortaya koymaktan ziyade ilgi çekici bir anlatım sunardı. Bu, tüketicilerin dikkatini çekti ve dünya çapında sadık bir Apple kullanıcıları tabanı oluşturdu.


Steve Jobs'un en ünlü alıntılarından biri hikaye anlatıcılığı ile ilgili: "Dünyadaki en güçlü insan hikaye anlatıcısıdır. Hikaye anlatıcısı, gelecek neslin tamamının vizyonunu, değerlerini ve gündemini belirler.”


Geleceği bir hikaye ile anlatın

Bir kitleye sunum yaparken, yeni projenizi kabul etmeleri, ekibinizin performans değerlendirmesini yapmaları ya da ürün veya hizmetinizi satın almaları durumunda sahip olabilecekleri potansiyel geleceği tanımlayın. Bu, onların yaşamları üzerindeki etkisini öngörmelerine ve buna göre hareket etmeleri için onlara ilham vermelerine yardımcı olabilir. Hikaye anlatıcısı olarak aktardığınız hikayenin devamını paylaşmak ve iyi bir gelecek resmetmek karşı taraf için ikna edici bir sosyal kanıt görevi görür. Eğer karşınızdaki kitle, benzer durumdaki birinin hikayesini dinleyerek, aynı kararı vermişlerse geleceklerini hayal etme eğiliminde olurlar ve daha rahat karar alırlar. Kitlenizin daha iyi bir gelecek görmelerine yardımcı olun ve bir hikayeyle ve ‘storytelling’ ile harekete geçmeleri için onlara ilham verin.



Sonuç


İnsan beyni hikayeleştirme tekniği doğrultusunda oluşturulmuş hikayeleri anlamak için kurgulanmıştır ve bilgiyi en iyi aklımıza kazıma metodu ‘Storytelling’dir. Hikayeler aracılığıyla bilgi tüketmek, izleyicinin hayal gücünü yakalar ve bilginin akılda kalma olasılığını artırır. Bir şeyleri kitleniz için ikna edici, kabul gören ve hatırlanabilir kılmak istiyorsanız bir sonraki sunumunuzu birkaç hikayeleştirme tekniği kullanarak yapılandırın. İş hayatına özel sunumlarda doğru hikayeleştirme tekniği nasıl olmalı sorusuna yanıt olarak Proludus’un ‘Business Storytelling’ eğitimini inceleyebilirsiniz.

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page